En az Barcelona kadar popüler olması gereken harika bir şehir… Valencia

Neden Valencia çok popüler olmamış ! İnanılır gibi değil.

​Gezilecek turistik yerlerinin yakınlığı ve kompaktlığının yanı sıra, muhteşem mimarisi ile çok güzel bir şehir.

Ara sokaklarına kadar ağaçlar ile kaplı, mermerler ile dekore edilmiş kaldırımları ve süper parkları ile tam anlamıyla yaşanacak bir şehir Valencia.

Çok turistik olmaması bakımından kalabalık olmaması, Barcelona gibi çok turistik olmaması da, bu şehire ayrı bir keyif ve cazibe katıyor.

Tüm seyahatimizde Barcelona mı ? Valencia mı ? diye mukayese ettiğimiz Valencia;

bir gün Avrupa’da yaşamak istesek Paris’ten sonra kesinlikle yaşamak isteyeceğimiz şehir olarak belirlendi.

​Hristiyanlar için çok büyük önem taşıyan “Kutsal Kase”nin sergilendiği büyük katedral ve hala çalışmakta olan ve adeta bir müze gibi gezilen Postahane, seramik müzesi gibi değişik müzeleri kesinlikle  görülmeye değer.

Günlük işlerin yapıldığı ve tüm çalışanların sanki bizler yokmuşuz gibi ofislerinde işlerine devam ettikleri bir ortamda Belediye binasını gezmek de, oldukça farklı ve keyifli bir deneyimdi.

Yıllarca dokunulmamış, duvar grafitileri ile süslü eski şehir ve  kapalı pazar alanının nostaljik güzelliğinin yanında; Valencia’nın akvaryumu ve bilim müzesi ile sunduğu modern mimarisi, insanı gerçekten büyülüyor ve bu tezatlık karşısında şaşkına çeviriyor.

Yaklaşık 200 metre genişliğinde ve kilometrelerce uzunluğunda plaj kıyısı ve kıyı boyunca yer alan café ve barlar ile sizi adeta bir tatil kasabasına götürüyor.

​Dar sokakları, muhteşem sokak lambaları, ferforje’leri ile görülmeye değer bir şehir Valencia.

Muhakkak bir fırsat bulun ve Valencia’yı ziyaret edin.

​Gitmişken de leziz tapas’larından yemeyi, harika şaraplarından içmeyi ve Dünyanın en iyi dondurması ödülünü kazanmış dondurmalarından da yemeden gelmeyin…

Size tavsiye edeceğim Restaurantlar ise, muhakkak “Casa Montana” “Raco del Turia” ve “Sagardi”…

“Hayatta küçük şeylerin keyfini çıkarın.

Çünkü bir gün geriye dönüp bakacak ve aslında büyük şeyler olduğunu fark edeceksiniz.”

Kurt Vonnegut