Büyük gurur ve çok büyük keyif...

Fotograf çekmek çok zevk aldığım, keyifli bir hobim. 

Hem Galatasaray Lisesinden çok sevdiğim arkadaşlarım, kardeşlerim Niko ve Pala ile birlikte keyifli zaman geçiriyor, hem de dünyayı geziyor, unutulmaz anılar biriktiriyoruz. Yaşadıklarımızı  fotoğraflayıp bu anları da ölümsüzleştiriyoruz...

Üç arkadaş olarak yaptığımız gezilerimize ek olarak son zamanlarda sevgili Niko Guido'nun kurduğu Fotograf Gezginleri grubunun gezilerine de katılmaya çalışıyoruz. Uzunca zamandır beraber olan bu değerli fotografçı arkadaşları  tanımak, onlar ile fotograf çekmek, hem kendimizi geliştirmemize hem de harika dostluklar kazanma fırsatı sağlıyor.

Sevgili Niko Guido'nun uğraşısı sonucu her yıl Pariste Carrousel du Louvre'da gerçekleştirilen Sanat Fuarına, bu sene Fotograf Gezginleri olarak  katılma hakkı elde etti. Benim de bu sergide 3 fotografımın yer alması  benim için çok heyecanlı ve gurur vericiydi. 

Doğru söylemek gerekir ise, ilk başlarda değişik ve güzel bir deneyim diye başladığım bu yolculuk, zamanla gelen tebrikler ve iltifatlar ile birden bire havaya girmeme neden oldu :-) Heleki sergi açılışında oluşan kalabalık sıradan değil de, "Sanatçılar" kapısından girmek yürüyüşümü değiştirmedi desem yalan olur :-) Yüzümdeki o durdurulamaz sırıtma ile tüm dostlar, misafirler ve fotografçı arkadaşlar ile non stop fotograf çektirip selfi yapmak adeta içmeden sarhoş gezmek gibi bir duyguydu. Gerçi gün içinden zaten sıkı altlıklı gelmemizin üzerine sevgili Niko'nun getirdiği ve ardı ardına patlattığı şampanyaları su gibi içmemizin de payı yok değil tabii !

Beni en keyiflendiren anlar ise, sergiyi gezen yabancıların fotograflarıma ilgi duyduklarında onlara kendimi tanıtıp "Ben çektim" diyerek, fotografın hikayesini aktarmaktı. Nasıl keyif aldım anlatamam.

Sergi dışında tabii ki hayranı olduğum Paris'i gezdik, harika yemekler yedik ve o güzel şarapları içtik, içtik, içtik... Turistik gezi yerine Paris'in saklı köşelerini keşfetmek, hiç denemeyen dostlara "Escargot" yemek deneyimi yaşatmak çok zevkliydi.  

Moulin Rouge'daki kızların memelerinin nasıl olduğu ile ilgili yapılan uzun kritikler ile son gece mama mia'da masa üstünde saatlerce dans ettmemiz ise tamamen ayrı bir yazının konusu, bu sanatsal gezi ile karıştırmayalım...

Çok teşekkürler Nikom ve sevgili Fotograf Gezginleri arkadaşlarım...

Hep birlikte nice güzel anılara ve sergilere...