Nepal'e olan yolculuğum gerçekten hayalimi süsleyen bir maceraydı. Yıllardır Everest'in etkileyici zirvesi ve Nepal'in mistik atmosferi beni çekiyordu. Bu seyahat, hayalini kurduğum bu özel coğrafyayı keşfetme şansı verdi ve beklediğimden de fazlasını buldum.

Bu seyahatimizde aslında tam olarak Nepal yapmadık. Önceliğimiz Bhutan olduğundan önünde 2 gece sonunda 2 gece olmak üzere toplam dört geceyle bir Nepal seyahati yaptık daha doğrusu sadece Katmandu’yu gördük. Ama bu kısa süre bile Nepal'in bize sunabileceklerinin sadece bir fragmanıydı.

Bu bize yetti mi tabii ki hayır daha sırada inşallah bir gün Everest ve Tibet var.

Kathmandu'ya ayak bastığımda, hemen büyülenmiş hissettim. Kalabalık sokaklar, renkli pazarlar ve eski tapınaklarla dolu bu şehir, gerçekten bir masal diyarı gibiydi. Ne yazık ki, depremin etkileri hala gözlemlenebiliyordu, ancak bu bile Nepal'in dayanıklılığını ve yaşam enerjisini simgeliyordu.

Nepal’in bayrağı her zaman dikkatimi çekmiştir. Çocukluğumda bayraklara büyük bir merakım vardı her ülke bayrağını ezbere bilirdim Nepal bayrağı da ilk bildiğin bayraklardandır çünkü iki tane üçgenin yan yana gelmesiyle oluşan bu bayrak kendine özgü hiç diğer bayraklara benzemeyen bir bayraktır. Çok farklı olmasına rağmen bugüne kadar hiç kendime sormamışım neden bu böyle diye ? Nepal‘a gidince tabi insan soruyor. Bayrağı yan çevirdiğiniz zaman iki üçgen diklemesine iki dağı simgeliyor dolayısıyla tabii ki Everest’i ve dünyadaki en yüksek on zirvenin sekizine ev sahipliği yapan Nepal‘i.

Katmandu’nun en önemli yeri Durban meydanı. Durban meydanı UNESCO Dünya miras listesinde yer almakta ve burada Nepal kralları tarafından inşa edilmiş saraylar tapınaklar, eski kraliyet sarayı ve mabetler bulunuyor. Her zaman sokak satıcıları, ziyaretçileri ve renkli l-kıyafetleri ile yerel halkı ile birlikte çok canlı ve çok renkli bir meydan.

Nepal 1990 yılına kadar krallıkla yönetilmiş 1990-2008 yılları arasında parlamenter monarşiye geçilmiş ve 2008 yılında federal demokratik Nepal cumhuriyeti kurulmuş yani daha çok yeni bir Cumhuriyet ve eski geleneklerine göreneklerine de çok bağlılar bunlardan benim en ilgimi çeken “KUMARİ” yani yaşayan tanrıça ritüelleri.

8-9 yaşlarındaki kızlardan en güzeli “Kumari” seçiliyor ve ona yaşayan tanrıça diyorlar. Seçilen kızın “Kumari”’liği ilk ergenlik çağına kadar sürer ergenlikten sonra artık saflığın ve temizliğin bittiğine inanılarak yeni bir Kumari seçilir.

Dini festivallerde kumarinin yüzü kırmızıya boyanır. Kumari’lerin okula gitmesi, konuşması, oyun oynaması, gezmesi gülmesi yasaktır ve hayatı boyunca evlenemez. Yine de “Kumari” seçilmek Nepal’de büyük bir onurdur ve bütün küçük kızların en büyük arzusudur.

Kumari sarayda yaşar ve günde 2 kere bir pencereden yüzünü gösterir. Bizler de sarayın avlusunda büyük bir heyecanla bekledik ve yüzünü görme şerefine nail olduk! Çok da güzel ve seçilmiş olduğunu söyleyemem! Ama tabii ki güzellik göreceli ama kanımca kızın yaşadığı hayat çok üzücü.

Katmandu’dan sonra ikinci durağımız PATAN oldu. Katmandu’nun6 km uzağında ikinci büyük kenti. Patan kelime anlamı ile güzellikler şehri aynı zamanda zanaatkarlar şehri olarak da biliniyor Budistler için Asya’daki en önemli şehirlerden biri ve kentin dört bir köşesi geniş bir taban üzerine kubbesi olan tapınak “Stupa”lar ile çevrili.

Nepal’in dini Hinduizm ve 2008 yılına kadar adı Nepal Hindu krallığı idi. Halkının %85’i Hindu %10’u Budist şeklinde fakat tapınaklar stupalar hepsi birbirine karışmış durumda her ikisinde de hem Budizm’den Hinduizm den figürler mevcut.

Nepal’de beni çok etkileyen ve çok hoşuma giden şeylerden biri de renkli dua bayraklarıydı. Dua bayrakları beşli bir seri olmak koşuluyla mavi, yeşil, kırmızı, sarı ve beyaz renkte. Mavi gökyüzü ve rüzgârı, yeşil suyu, kırmızı ateşi, sarı toprağı ve beyaz da havayı simgeliyor. Aynı zamanda doğu, batı, kuzey, güney ve merkez olmak üzere beş ana yönü de ifade ediyor. Ayrıca bayraklar üzerine basılı zenginlik, bolluk, bilgelik dilekleri içeren Mantra’lar da var. Sanılanın aksine bayraklar tanrılar için yazılmış dualar taşımıyor. Tibetliler dua ve mantralarının rüzgâr tarafından üflenerek bulunduğu yere iyi şans ve şefkat getireceğine inanıyorlarmış.

Benim için rüzgarla dans eden bu bayraklar, huzur ve umudu simgeliyor ve Nepal'in mistik atmosferini tamamlıyor.

Nepal'den dönüşümde, bu güzel ülkenin bana kattığı deneyimlerle doluydum. Umuyorum ki bir gün tekrar dönme şansım olur ve Everest'in zirvesine daha da yaklaşabilirim.